www.dersimizmuzik.net deyiz.Hala Kayıt Olmadınız mı?
 




ein Bildein Bild


MÜZİK:Kulağımıza hoş gelen , bizde duygu ve heyecan uyandıran,düzenli ve ritimli seslerin tamamına denir.

PORTE: Notaları yazmaya yarayan, birbirine paralel 5 çizgi ve 4 aralıktan oluşan şekle denir.

SOL ANAHTARI: Portenin 2. çizgisinden başlayan ve bu çizgiye adını veren şekle denir.

NOTA: Sesleri gösteren işaretlere denir.

VURUŞ: Seslerin süresini ölçmek için ,el yada ayakla yaptığımız düzenli hareketlere denir.

ÖLÇÜ: Vuruş sayıları birbirine eşit küçük bölmelerden her birine denir.

ÖLÇÜ ÇİZGİSİ: Ölçüleri birbirinden ayıran dik çizgilere denir.                                                                                                                              

                              MÜZİKTE SES

Esnek bir cismin titreşmesi durumunda etrafindaki havada ses dalgaları oluşmaktadır. Bu dalgalar duyuş merkezimize ulaştığında ses oluşumu hissi meydana gelmektedir. Sesler iki çeşittir: Müzikal sesler ve gürültüler.

Müzikal ses bir cismin belli bir sürede (örneğin her saniyede) düzenli, sabit ve periyodik olarak titreşmesi sonucunda oluşur. Düzensiz ve sayisi sabit olmayan titreşimlerde gürültü meydana gelir.

Müzik sesleri yükseklik, süre, güç ve renklerine göre birbirinden ayırt edilir.

Sesin yüksekliği, titreşimlerin mutlak sayısına (frekans) bağlıdır. Titreşimlerin sayısı* yükselince ses tizleşir. insan kulağının 'ses' olarak alıilayabildiği titreşimler, 16-60.000 Hz arasındadır, ancak 4.000 Hz üzerindeki sesler müzikte hemen hemen kullanılmaz.



Sesin Süresi, ses olarak algılanan titreşimlerin zaman içindeki uzunluğuna bağlıdır.

Sesin Gücü, titreşen cismin genliğine bağlıdır. Titreşim genliği ne kadar genişse ses o kadar güçlüdür.

Ses Rengi,çeşitli enstrümanlariı insan seslerini kendi içlerinde ayırt eden niteliğe denir. Doğada basit sesler yoktur. Her ses kendinden daha tiz birçok -doğuşkan olarak adlandırılan- ek seslerle -oberton, parcelle, aliquanta, harmonics- birlikte tınlar. Bu ek sesler titreşim kaynağının tümü hariç, ayrı parçalarıyla da titreşmesi durumundan oluşmaktadır. Böylece cismin tümü titreştiğinde, temel olan, en güçlü tınlayan ve tek olarak algılanan ses elde edilmektedir. Cismin yarısı(1/2) titreştiğinde değişik, daha tiz bir ses oluşur; 1/3'ünün titreşiminden üçüncü, daha tiz bir ses duyulur vs.
Doğuşkanların sayısı teorik olarak sınırsızdir. Pratikte 40 kadar doğuşkan ses tespit edilmiştir.
* Ölçü birimi Hertz; kisaca Hz, fizikçi Heinrich Hertz'in adından.
Oberton (alm): Üst ses.
Parcelle (Fr): Cismin kismi titreşmesinden oluşan ses.
Aliquanta /Lat): Bütünün kısmi titreşmesinden oluşan ses.
Harmonicns (Lat): Beraber tınlayan ses.

Kaynak: Paraşkev HACIEV/Temel Müzik Teorisi

---------------------------------------------------------------------------------

Tarih boyunca diyapazonun değişik frekanslari olmuştur



1788: Paris - Birinci Oktav La - 409 Hz
1850: Viyana, Berlin - Birinci Oktav La - 442 Hz
1858: Paris Uluslararasi Konferansi - Birinci Oktav La - 425 Hz
1885: Viyana Uluslararasi Konferansi - Birinci Oktav La - 435 Hz
1939 ve 1941: Uluslararasi Antlaşma - Birinci Oktav La - 440 Hz

 

Seslerin mutlak ve sabit titreşimleri diyapazon aletiyle belirlenir. Bu alet genelde iki ucu çatal şeklinde bir metaldir, vurulduğunda genellikle Birinci Oktav La sesini üretmektedir. Diyapazon, ingiliz asilli John Shore tarafindan (1711) icat edilmiştir.

---------------------------------------------------------------------------

Diyapazon

Yunanca:dia pason
Latince  :diapason
Fransızca:diapason ya da fourchette tonique
İtalyanca:forchetta d'accordo
Almanca:Stimmgabel ya da Gabelton

1) Eski Yunan müzik kuramından alınan bu terimi, Ortaçağ ve Rönesans müzikçileri oktav (do1-   do2) sözcüğü yerine kullandılar.

2) Bir ses dizisindeki belirli bir sesin, diğerlerine göre oransal yüksekliği.

3) Çalgıların akort edilmesinde ve seslerinin saptanmasında kullanılan U biçiminde, küçük çelik çatal.Sert bir yere vurulunca, oluşan titreşimler "la" sesini verir.La'dan ayrı, mi-re-sol seslerini de veren (armonikaya benzer) ağız diyapazonu da vardır.Diyapazonun titreşimlerinden elde edilen normal "la "nın, saniyedeki titreşim birimi uzun yıllar kesinleşemedi.
 
 a) En eski birim 1495'te Halberstadt katedralinde saptanan 506 titreşimdi.
 b) 1511'de Heidelberg orgcusu Schlick 377;
 c) 1751'de Handel 423;
 d) 1780'de Mozart 422;
 e) 1823'de Paris Opera-Comique 428;
 f) 1879'da Amerikan Steinway piyano yapım firması 457;
 g) 1885'te Viyana'da bu amaçla toplanan konferans 435 titreşimi esas aldı.
 h) 1953'te düzenlenen konferansta ise 440 olması kararlaştırıldı.

4) Üflemeli çalgıların yapımında, perde deliğinin çapıyla borunun boyu, çapı, yüksekliği arasında bulunması gereken oran.

5) İngiliz orglarındaki 32,16 ya da 8 ayak'lık boru takımı.

----------------------------------------------------------------------------

 ŞARKI ÖĞRETİM  METODLARI

Şarkı öğretimi, kulaktan ve notadan olmak üzere iki şekilde yapılır. Bu metotlar uygulanırken bazı kurallara dikkat etmek gerekir:
   6 yaşındaki bir çocuğun Re-Lâ arasındaki bir ezgiyi, 7 yaşında ise, Re-Si genişliğindeki şarkıları söyleyebilecekleri, 8-9-10 yaşlarinda da Re gamını taşımayan parçaları çoğunlukla söyleyebilecekleri bilinmelidir.
Bundan dolayı; ilköğretimin 1. ve 2. sınıflarında, kulaktan şarkı öğretimine ağırlık verilmelidir. kolaydan zora ilkesine göre solfej öğretimi; 3. sınıftan başlana-rak 4-5. sınıflarda sürdürülürken, kulaktan öğretim metodu ile şarkı, türkü, marş ve oyun müziği öğretimine aralıksız devam edilmelidir.

Çocuklara, her dersin başlangıcında, 5 dakika nefes ve ses açma çalışmaları yaptırmak yararlı olur. Nefes alıştırmaları, ağız kapalı olarak derin nefes alma, biraz tutma, sıcak çay üfler gibi yavaş yavaş verme ya da, dişler sıkılı olarak “sssssssssss” şeklinde yaptırılmalıdır. “sssssssssss” sesleri, kesik kesik, dalgalı, kuvvetli, hafif ve-ya karışık olarak yaptırılabilir.
Ses açma çalışmalarında ise, staccato ( Notalara karşılık gelen hecelerin kısa ve vurgulu seslendirilmesi. ) ve legato ( Notalara karşılık gelen hecelerin, ses kopukluğu olmadan-hece bağıyla- seslendirilmesi.) tekniklerinden yararlanılır.


1.   KULAKTAN ÞARKI ÖĞRETiMi

1.   Şarkı sözleri güzel bir yazı ile tahtaya yazılır.
2.   Şarkı konusu ile ilgili kısa bir açıklama yapılır..
3.   Şarkı sözleri, güzel bir Türkçe ile  öğretmen tarafından okunur.
4.   Þarkı sözleri, öğrenciler tarafindan önce tek tek, sonra da toplu olarak şiir gibi sınıfça okunur.
5.   Þarkının sözlerinin anlamı üzerinde durulur, bilinmeyen kelimeler açıklanır.
6.   Öğretmen şarkıyı birkaç kez, bir müzik aleti eşliğinde, öğrencinin belleğinde iz bırakacak şekilde doğru ve güzel bir biçimde okur.
7.   Þarkı, parçadan bütüne doğru öğretmen tarafından çalınıp söylenirken, buna öğrencilerin çok hafif bir sesle, eliyle ve kalemini hafifçe sıraıin üzerine vurarak ritmle eşlik etmeleri sağlanır.
8.   Þarkı öğretmen tarafından çalınırken, öğrenciler normal bir sesle eşlik ederler.
9.   Þarkının öğrenildiğine kanaat getirilince normal ses ve ritmiyle, nüans ve vurgulara dikkat ettirilerek öğrenciler tarafından söylenir. 
10.   Öğrenilemeyen cümleler veya bölümler üzerinde pekiştirici çalışmalar yapılır.
11.   Þarkı, öğrencilere tek tek, grup grup ve sınıfça söylettirilir.
12.   Þarkı güzel bir yazıyla defterlerine yazdırılır.



2.  NOTA iLE ŞARKI ÖĞRETiMi

1.   Şarkının notaları tahtaya yazılır.
2.   Şarkı konusu ile ilgili kısa bir açıklama yapılır.
3.   Öğretmen, şarkının sözlerini güzel bir sesle okur.
4.   Anlamı bilinmeyen kelimeler açıklanır.
5.   Þarkının bestecisi tanınmiş ise, hakkında bilgi verilir.
6.   Şarkının sözleri, düz olarak okutulur.(bona)
7.   Şarkının ritmi üzerinde durulur.( Eller veya kalemler kullanılabilir )
8.   Şarkının notaları ritmik bir şekilde düz olarak okunur. (tartım)
      Düm (  ),  te  ke (  ), ta fa te fe ( )....gibi veya nota isimleriyle.
9.   Şarkı, öğretmen tarafından güzel bir şekilde söz ve solfejiyle örneklendirilir.
10.   Şarkının notaları, nota sesleriyle aynı ölçüler içinde okunur.
11.   şarkı, ritmik ve melodik olarak notasıyla okunur.
12.   Şarkının müziği her hangi bir sesli harf ile tekrarlanır. ( a  a  a , e  e  e  gibi...)
13.   şarkı öğrencilere ölçü, ölçü tüm olarak, hafif sesle, dikkatlice notasıyla söyletilir.
14.   Tek tek notası öğrencilere söyletilerek, gerekli düzeltmeler yapılır.
15.   Şarkı, sözleri ve bütün müzik değerleriyle söylettirilir.
16.   Flütlerle çalabilme çalışmaları yapılır.
17.   şarkının söz ve notaları güzelce defterlerine yazdırılır.

ÇAĞDAŞ MÜZiK ÖĞRETiM YÖNTEMLERi

1.   DALCROSE  YÖNTEMi   ( Fransiz )
 Fiziksel yapının müziğe katkida bulunması. Çocuğun, şarıi söylerken vücut dilini kullanabilmesi.
2.   ORFF  YÖNTEMi  ( Alman )
 Vurmalı çalgılarla müziğe katkıda bulunulması, eşlik edilmesi.
3.   KODALY  YÖNTEMi  ( Macar )
 Çocuğun kendi kültürel fonksiyonunda ve sosyal çevresinde eğitilmesi.
        Bu yöntemin amaçları:
a.   Herkes şarkı söylemeli.
b.   Herkes müzik konusunda bilgili olmali.
c.   Müzik, insan yaşantısında önemli bir rol oynamalı.
d.   iyi bir konser dinleyicisi yetiştirilmeli.
4.   SUZUKi  YÖNTEMi  (  Japon )
Bu yöntem, insanin doğal yapısı içerisinde eğitimini amaçlar. Bu eğitim, anne karnında başlar. Hamile olan anneye 9 ay boyunca bir şarkı dinletilir. Çocuk doğduktan sonra 3 yaşına kadar da aynı şarkı dinletilir. Daha sonra çocuk pratik olarak bu şarkıyı çalar ve devamında nota bilgisi verilir.




OKUL ŞARKILARININ ÖZELLiKLERi

1.   şarkı sözleri terbiyeye, çocuk zevk ve psikolojisine uygun olmalıdır.
2.   Öğretici olmalı, ünitelerle verilen bilgileri pekiştirici olmalıdır.
3.   Melodileri, sanat değeri taşımalıdır.
4.   Çocuk yaşına uygun ve öğrenebileceği şekilde cazip olmalıdır.
5.   Sözlerle sesler arasında uygunluk (prozodi ) bulunmalıdır.
6.   Evrensel olmalıdır.
7.   Ulusal olmalı, adet, örf ve geleneklere uygun olmalıdır.
8.   Nota bilgisi vermeye yönelik olmalıdır.
9.   Okul yaşamına uygun olmalıdır.



MÜZiK DERSiNiN iŞLENiŞ BASAMAKLARI

Önce Müzik    ( Yaklaşık 3 – 5 dakika )
Derse müzikle başlama ( bir önceki ders öğrenilen şarkı ), öğrenilenleri pekiştirme, öğrenciyi derse hazırlama.

Söyleşi  ( Yaklaşık 8 – 10 dakika )
A-   Hazırlık Aşaması : Düşünelim-Konuşalım başlığı altındakı sorularla, hazırlıksız öğrenciyi işlenecek konuya hazırlama.
B-   Okuma Aşaması:  Programda öngörülen konunun  işlendiği yazının okunması.
C-   Konuşma Aşaması : Konuyla ilgili karşılıklı konuşmak için ortam yaratma.

Bir Þarkı Öğrenelim  ( Yaklaşık 10 – 15 dakika )
Bir şarkı, türkü veya marşı dinleme- yineleme yoluyla, kulaktan veya notalı öğrenme.

Müzik Bilgileri    ( Yaklaşık 3– 5 dakika )
Müzik eğitiminin, bilgi kazandıran, beceri geliştiren konularının işlenmesi.( Tartim, duyma ve ezgileme, nota öğretimi, müzik bilgileri ve çalgı eğitimi gibi...)

Bilgimizi Ölçelim     ( Yaklaşık 3– 5 dakika )
“Öğrendiklerimizi Değerlendirelim” soruları ile, her öğrencinin, derste öğrendiklerini kendi kendine ölçmesine yardımcı olma.

Küçük Konser  (Zevk Eğitimi)    ( Yaklaşik 3– 5 dakika )
Öğrencilerin şarkı, türkü ve marş dağarcığını geliştirici serbest program yapmalarına fırsat verme.

(alintidir...)

 ---------------------------------------------------------------------------
  Öğretim Ve Metod Teknikleri ile ilgili Yenilikler Ve Gelişmeler

Öğretme yöntemleri; Anlatım, Tartışma, Örnek olay, Gösterip yapıirma, Problem çözme, ve bireysel çalışma yöntemleri.

ANLATIM:Daha çok sunuş yoluyla öğretme sağlanır ve öğrenme- öğretme sürecinde en çok kullanilan yöntemlerden biridir.Bu yöntemle.öğretmen merkezli kısa zamanda çok konu aktarılabilir.Düzenli dinleme alışkanlığı kazandırır.Öğrencilerin not alma özelliğini geliştirir.Ancak bu üstünlüklerine karşın,öğrenceleri pasif kilma,öğrenciden dönüt alamama ,dersin monotonlaşması gibi sakıncaları da vardir.Bu yöntemi kullanırken,yöntemin sakıncalarinı azaltmak için anlatım süresi öğrencileri sıkmayacak kadar kısa tutulmalı,herkesin anlayacağı bir dil kullanılmalı,anlatım örnekler ve gör-işit araçları ile zenginleştirilmelidir.

TARTIÞMA:Bir konu üzerinde öğrencileri düşünmeye yöneltmektir. Öğrenci Öğretmen ilişkisi daha kuvvetlenir. Öğrenciler kendi düşüncelerini söyleyebilir ve derse aktif katılımları söz konusudur. Öğrenciye analiz sentez ve değerlendirme gücü kazandırır. Yapilan tartışmalarda mutlaka sonuca gidilmeye çalışılmalıdır. Tartışmayı yöneten kişi konuya ve tartışmacılara hakim olmalıdır.Tartışma yöntemi problem çözme,yeni kavramları kullanma,eski bilgileri yeni durumlara uygulama,eleştiri düşünme yeteneklerinin geliştirilmesinde kullanilabilir.Tartışma yoluyla öğrenciler güzel konuşma ,düşündüklerini sözel olarak ifade edebilme,fikirlerini belli ölçütlere dayanarak savunma,başkalarının düşüncelerine saygılı olma gibi özelliklerini geliştirebilirler.

ÖRNEK OLAY: Gerçek hayatta karşılaşılan problemlerin sınıf ortaminda çözümlenmesi yoluyla öğretim sağlanmasıdir. Öğrenciler; problem çözmeyi, analiz edip sonuca ulaşmayı öğrenirler.Genellikle sosyal konularla ilgili öğrenmelerde etkili bir metottur.Öğrencilere gerçek yaşamdan veya öğretmen tarafindan üretilen senaryolarla verilen örnekler üzerinde tartışmalar ve çözüm üretmeleri istenebilir .Öğretmenler bu yöntemi kullanırken belirlenen olayların öğrencilerin gelişim düzeylerine uygun olup olmadığına dikkat etmelidir.


GÖSTERiP YAPMA: Bir işlemin uygulamasını , bir araç-gerecin çalışmasını önce gösterip açıklama sonrada öğrencilere yaptırma yöntemidir.Bu metot özellikle fenbilimleri,sağlık bilimleri,beden eğitimi ve spor,müzik ve diğer sanat dallarının öğretiminde kullanılmaktadır.Gösteri metodu öğrenme sürecini çok kısa bir zamanda gerçekleştirir.

PROBLEM ÇÖZME: Öğrencide ilgiyi artırır. Kalıcı öğrenmeyi sağlar. Veri toplama ve yorumlama gücünü geliştirir.Öğrenciler problem çözme yeteneklerini geliştirdikçe kendilerine olan güvenleri de artar.Problem çözmede amaç öğrencilerin bilgilerini çok çeşitli alanlara transfer edebilme yeteneklerini geliştirmektir.Öğretmen bu metotta önceleri bir model daha sonra ise bir rehber rolünü üstlenmelidir.

BiREYSEL ÇALIÞMA YÖNTEMi: Yaparak yaşayarak öğrenme yoludur.
Eğitimde yöntem kavramı ele alındığında , öğrencilere yeni davranışlar kazandırma işleminin nasil gerçekleştirileceği konusu karşımıza çıkmaktadır. Eğitim hedeflerinin gerçekleşmesi uygun bir yöntemin seçilmesiyle sağlanır. Bu nedenle her ders için tek bir yöntem değil çok farklı yöntemlerin kullanılması gereklidir.

ÖĞRETiM TEKNiKLERi

Yöntem ve teknik çoğu zaman karıştırılmaktadır. Yöntem genelde hedefe ulaşmak için izlenen en kısa yol, teknik ise öğretme yönteminin uygulamaya koyma biçimi yada sınıf içinde yapılan işlemlerin bütünüdür.

GRUPLA ÖĞRETiM TEKNiKLERi

BEYiN FIRTINASI: Bir konuya çözüm getirmek karar vermek ve hayal yoluyla düşünce ve fikir üretmek için kullanılan yaratıcı tekniktir.Buna buluş fırtınası da denilmektedir. Beyin fırtınası ile problem çözmede istenilen düşünce yöntemleri farklılık göstermekle birlikte en çok yaralanılan çözüm yolları benzerinden yararlanma ,fikir bağlantıları kurma ve zarardan yarar çıkarmadır.Beyin fırtınası yoluyla var olan probleme olabildiğince çok çözüm üretilmektedir.

GÖSTERi: izleyicilere bir işin nasıl yapılacağını göstermek ya da genel ilkeleri açiklamak için başvurulan tekniktir.


Gösterinin özellikleri: Tüm öğrencilerin iyi işitiyor ve görüyor olmasi gereklidir. Bilinmeyen terimler kullanılmamalıdır ,sorular sorulmamalidir.

SORU CEVAP: Öğrencilere düşünme ve konuşma alışkanlıkları kazandırma bakımından önemli bir tekniktir. Konuşma zorluğu çeken öğrenciler sabırla dinlenmeli onları küçük düşürücü davranışlardan kaçınılmalıdır.

ROL YAPMA:Öğrencinin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kişiliğe girerek ifade etmesini sağlayan tekniktir.Ayrıca bu metot öğrencilerde empati yeteneğinin geliştirilmesine ve kullanılmasına yardımcı olur.

DRAMA: Öğrencilerin hangi durumlarda nasıl davranılması gerektiğini yaşayarak öğreten bir tekniktir. Drama etkili ve dikkatli dinleme yeteneğini geliştirir.kişinin kendine olan güvenini artırırr. Anlama yeteneğini ve yaratıcılığını geliştirir, hitabeti geliştirir. Dile hakimiyeti ve ifade yeteneğini geliştirir.

BENZETiM: Öğrencilerin bir olayı gerçekmiş gibi ele alıp üzerinde eğitici çalışma yapmalarını sağlayan tekniktir. Analiz ve sentez yapabilme yeteneklerini geliştirir. Diğer bireylerle daha iyi iletişim kurabilirler.

MiKRO ÖĞRETiM:Öğret –yeniden öğret tekniğidir.

EĞiTSEL OYUNLAR:Öğretilen bilgilerin pekiştirilmesi ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan tekniktir.

BiREYSEL ÖĞRETiM TEKNiKLERi: Öğrenme hızlarındaki farklılık ve öğrenciler arasındaki bireysel farklılığın giderilmesi her öğrencinin öğrenme hızına uygun düşecek bir öğretim yapılması öğretim tekniği kullanılırken öğretme ve öğrencilere yeni roller düşmektedir.

PROGRAMLI ÖĞRETiM: Bu teknikte öğrenci belirlenen hedef ve davranişlara kendi algi ve hızıyla bireysel bir çalışma sonucunda ulaşmaktadır.

BiLGiSAYAR DESTEKLi ÖĞRETiM: Bilgisayari öğretme sürecinde öğretmenin yerine geçecek bir seçenek değil sistemi tamamlayıcı güçlendirici bir araç olarak girmesi
esastır . Uygun öğretim programları sayesinde öğrenci kendi hızında çalışır. isteği kadar tekrar yapabilir.

Uygulanışı:Alıştırma ve tekrar programı , problem çözmeye yönelik programlar , birebir öğretim programları, benzetim programları, şeklinde uygulayarak eğitim ortamlarina getirilmektedir. Bilgisayarlı öğretimin iki temel niteliği etkililik ve yararlılıktır. Etkililik, eğitimin görevlerini daha iyi başarma yönünden umut vaat ederken yararlılık niteliği geleneksel uygulamaları değiştirmeyi ifade eder. Bilgisayarların eğitimde uygulanmasi çeviri makineleri, bilgisayara bağımlı öğretim araçları, seri döküm işleme sistemleri, mikro bilgisayar,bilgi işlem merkezleri ve değişik tür ve düzeylerdeki ağlar ve sistemler gelişmiştir. internet bunlardan günümüzde her gün biraz daha ileri düzeye doğru gitmektedir.
 
   
( alıntıdır...)

 

----------------------------------------------------------------------

GİTARDA:

Tel Takmanın Püf Noktaları


:: Nylon teller için tasarlanmış bir gitara asla çelik tel takmayın.
:: Telleri sökerken sivri ucu gitarınızın boyasına zarar verebilir.
:: Burgu üzerine çok fazla tel sarmayın 2-4 tur yeterlidir.
:: Telleri sararken mümkün olduğu kadar üst üste bindirmeyin.
:: Burguyu çevirirken telleri gergin tutun, eğilmesine imkan vermeyin
:: Tercihen bir tel sarıcı (string winder) kullanın, boşluk vermeyin,teli elle sarmayın.
:: Teli burgu deliğinden bir kez geçirmeniz yeterlidir,sonra sökerken zorluk çekersiniz.
:: Teli takmadan önce kesmeniz gerekiyorsa 90 derece eğin, ve bu kısmı 1-2 cm ötesinden kesin.
:: Tel kalınlığını değiştirdiğiniz zaman yeniden sap ve eşik ayarı gerekebilir.
:: Aniden kopan bir tel tehlikelidir, gözünüze dikkat edin.
:: Burgudan sarkan fazla telleri, burguya yakın bir yerinden kesin, aksi halde etrafa zarar verebilirler.
 

 La Minör Akoru      Am



Mi Major Akoru            E




Re Minör Akoru            Dm



Do majör akoru    C


Re Major Akoru           D


Sol Major Akoru                             G


Si Major Yedili Akoru                B7


La Major Akoru                     A


Mi Minör Akoru                       Em


Fa Major Akoru (Bare)                F


 

 

PİYANODA AKORLAR(HEM GÖR,HEM DE DİNLE)

http://www.8notes.com/piano_chord_chart/

 

 

GİTARDA AKORLAR(HEM GÖR ,HEM DE DİNLE)

http://www.8notes.com/guitar_chord_chart/

 

    FONOMİMİ 8EL İŞARETLERİ İLE   
                   NOTALAR




 
 

 

Yeni Sayfa 1 3.145.77.247






Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.


Online
Müzik Dinlemek İçin Tıklayınız
 
Bugün 73475 ziyaretçi (158914 klik) kişi burdaydı!



 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol