BiS

    Besteci   Bülent  Tarcan hem tanınmış bir operatördü,hem de keman çalardı. Kemana yeteri kadar zaman ayıramadığı için bir solocu olarak sahneye çıkma olanağı bulamamış,bu heves içinde kalmıştı.

    Bir gün önemli bir beyin ameliyatı yapması gerekiyordu. Durumu ağır olan hastaya,"Seni Türkiye' de olsa olsa Bülent Tarcan kurtarır demişlerdi.Ameliyat günü, ameliyat salonunun üstündeki seyirci amfisini tıp öğrencileri, asistanlar,gazeteciler ve foto muhabirleri doldurdu. operasyonun iki üç saat süreceği tahmin ediliyordu. Bülent Tarcan, yüzünde maske,elinde eldivenler,hastanın başına geçti.yarım saat sonra beyin açılmış, koca bir tümör dışarıya çıkarılmış ve dikişler atılmıştı. Seyirci amfisinden şiddetli bir alkış koptu. Bülent Tarcan başını yukarıya kaldırdı ve ellerini yana açıp selam verdi. Alkış daha da şiddetlenmişti. Değerli doktor bu kez seyircilere asistanlarını işaret etti, masada baygın yatan hastayı gösterdi. Ama baktı ki alkış dinmek bilmiyor, kaptığı gibi neşteri, hastanın apandistini de alıverdi!

-------------------------------------------------------------------------------

               AYIŞIĞI

   Beethoven bir gün "AYIŞIĞI SONATI" nı çalıyormuş.

Dinleyenlerden biri:

- "Üstat bununla neyi anlatmak istediniz?" diye sormuş.

    Beethoven bir kez daha çalmış "Ayışığı Sonatı"nı ve:

   - "İşte bunu" demiş.

---------------------------------------------------------------------------------

HAKARET

  iki genç müzikçi konuşuyordu:

 -Dünkü konser için sana ne verdiler?
 -500 mark
 -Ne? 500 mark mi? Ama bu düpedüz hakaret! Peki sen ne yaptin?
 -Hiç, hakareti cebime attım.

---------------------------------------------------------------------------------

ÖĞÜT

  Bir otomobil tamircisi,ilk kez konsere çıkacak kemancı oğluna öğütler veriyordu:

 -Çalarken dikkatli ol oğlum.Kurallara kesinlikle uy. Kaza yapmamaya özen göster. Kemanın geri vitesi olmadığı gibi, notaların da yedek parçası yoktur!

---------------------------------------------------------------------------------

KADIN   

-20 yasinda kadin piyano gibidir,her tusu ayri bir ses verir.

-25 yasinda kadin keman gibidir,her telinde inleyen nagmeler vardir.

-30 yasinda kanun gibidir,nereden calinacagi iyi bilinir.

-35 yasinda kadin ud gibidir,her teli tek tek gerilir.

-40 yasindaki kadin bateri gibidir,calinabilmesi buyuk bir enerji
gerektirir.

-45 yasindaki kadin elektrogitar gibidir,kisa devre yaparsa konser yatar.

-50 yasindaki kadin yayli tambur gibidir,calabilmek icin sekilden sekile
girmek gerekir.

-55 yasindaki kadin senfonide bir duduk gibidir,otse bile duyulmaz.

-60 yasindaki kadin kontrbas gibidir,artik ne yapsaniz da akort tutmaz.

ERKEK 

-20 yasindaki erkek muzik seti gibidir;radyosu sussa teybi calisir,teybi
sussa pikabi calisir.

-25 yasindaki erkek televizyon gibidir,bir kanali kapansa ,obur kanali yayin
yapar.Butun bu kanallari kapansa uydudan yayin yapar.

-30 yasindaki erkek transistorlu radyo gibidir,hem pille calisir hem
cereyanla.

-35 yasindaki erkek kompakt disk gibidir,net ve temiz yayin yapar.

-40 yasindaki erkek oto radyosu gibidir,motor stop edince o da stop eder.

-45 yasindaki erkekeglence programi gibidir,yayini haftada birdir.

-50 yasindaki erkek aktualite programi gibidir,her sey vardir bi "o...!
"yoktur.

-55 yasindaki erkek sanat galerisi gibidir,hunerli ellerinden cikan
saheserleri bunyesinde barindirir.

-60 yasindaki erkek teknik bir ariza gibidir,ustasi gelmeden tamir edilemez.

------------------------------------------------------------------------------